Özellikle büyük şehirlerde yaşam temposu öyle hızlandı ki, hayatın temel ihtiyaçlarından biri olan yemek yemeğe, hele de yemek yapmaya hiç vakit kalmadı ! Çevrenize bir bakın, adım başı açılan marketler, farklı içerik ve çeşitlerde fast-food (yani hızlı yemek) yerleri, kafeler öyle çok ki ! Evde yemek yapmak artık çoğu insana külfet gelmeye başladı. Dışarı çıkılmasa da dışarıdan ısmarlanarak evde yemek çok daha pratik geliyor… Yani soruyu şöyle de sormak mümkün , ‘Evden mi yoksa dışarıdan mı yiyelim ? ‘’.
Toplumdaki beslenme şekli ve beslenmede yer alan besin çeşitleri, o toplumun sağlık durumu hakkında çok önemli bilgiler verir. Zaten toplumun fertleri de , bizzat bunu yaşayarak hem tecrübe ederler, hem de örnek teşkil ederler. İyi ve sağlıklı malzemelerle, temiz ellerle ve güzel niyetlerle yapılan ev yemeklerinden yemek, günümüzde artık çok az kimseye nasip oluyor. İnsanlar genelde hızlıca doyma peşinde. Bunu da genellikle karbohidrat ağırlıklı tercihlerle ve yanında et seçeneğiyle gerçekleştiriyor. Bu tercihler, vücudun iç dengelerini bozmak ve hücresel düzeyde aç kalmak için çok ama çok isabetli tercihlerdir. Çünkü vücudun hücresel düzeyde vitamin, mineral ve besleyici madde ihtiyacını hiçbir şekilde karşılamayan bir menüyü beslenme tercihi yapmak ve bir de bunu hızlıca yemek, kişinin kendine verebileceği en büyük zararlardandır.
Dışarıda yemek veya dışarıdan yemek seçeneğinin en önemli risklerinden biri de gerek yemeklerin yapıldığı ortam, gerekse yemeği yapan kişi açısından hijyen kurallarına uyulması konusudur. Yemeği yapan kişilerin el ve kıyafet temizliği son derece titizlikle üzerinde durulması ve uygulanması gereken bir konudur. Özellikle, yemeklerin hazırlanmasında ve muhafazasında gereken şartlara dikkat edilmediği takdirde, besin zehirlenmesi vakalarına da sıkça rastlamak mümkündür. Bu konuda Science dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada, kişinin geçirdiği besin zehirlenmeleri veya beslenmeye bağlı bağırsaklarda ortaya çıkan hafif düzeyde bakteriyel enfeksiyonların bağırsaklarda iltihaplanmayı tetikleyici bir ortam hazırladığı ve bunun ilerleyen yıllarda ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi kronik iltihabi bağırsak hastalıklarına yol açtığı bildirilmiştir. Araştırmacıları şaşırtan şey, birkaç defa yaşanan bu enfeksiyon veya zehirlenmeleri takiben, etken mikrobun ortadan kaldırılmasına rağmen aylar veya yıllar sonra bağırsaklardaki iltihabi olayların ve kolitin başlamasıdır. Bağırsaklardaki ilerleyici ve geri dönüşsüz bu iltihaplanmaya, önceden geçirilen enfeksiyonların sebep olduğu ifade edilmektedir.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, evde yapılan sağlıklı, temiz ve besleyici yemekleri tercih etmenin ne derece isabetli olduğunu anlamak hiç de zor olmasa gerek. Günümüzde dışarıda yemek zevkli ve kolay gibi görünse de, hazırlanma şartlarından emin olamadığımız bu yemeklerin ileride bizim için hastalık tehdidi olabileceği ihtimalini aklımızdan çıkarmamalıyız.